30 Haziran 2015 Salı

Anı Tur ile Tek Bir Turla İki Ülke Gezin

Anı Tur, Tek Bir Turla İki Ülkeyi Gezip Görme Fırsatı Sunuyor
ÖZEL HABER ARTİN ŞİRİNPINAR -Rodoslu Grand Likya (Fethiye) Turu ilk kez ve sadece Anı Tur tarafından 2014 yılında düzenlendi. Hem Türkiye’de hem de Yunanistan’da bulunmayı sağlayan bu gezi büyük beğeni topladı. 


Benzer özelliklere sahip bu ülkeler arasındaki kültürel bağı daha da kuvvetlendirmek ve turizme katkı sağlamak amacıyla Rodos turunu düzenleyen Anı Tur, Likya gezisini de bu turla birleştirerek sektörde bir ilki gerçekleştirdi. Rodos turunun en önemli özelliği hem yurt içi hem de yurt dışında gerçekleştiriliyor olmasıdır. Tek bir turla iki ülkeyi gezip görme fırsatı sunan Rodos turu bu yönüyle birçok tur operatörü tarafından da örnek alınarak benzer programlar oluşturulmuştur.


Anı Tur “ BİR TUR İKİ ÜLKE, İKİ ÜLKE TEK DENİZ ” sloganıyla düzenlediği Rodos turu ile Yunanistan’ın ve Türkiye’nin birçok güzel yerini keşfe çıkmanıza imkan tanımaktadır. Her hafta Cuma, Cumartesi ve Pazar günleri düzenlenen tur, İstanbul, İzmir ve Bursa çıkışlı olarak gerçekleştirilmektedir. 


Yaklaşık bir hafta süren gezide ulaşım otobüslerle yapılmaktadır. Deneyimli rehberler eşliğinde yapılan gezide Rodos, Fethiye, Dalyan, Ölüdeniz, On İki Adalar, Simi Adası, Lindos, Azmak Çayı ve Gökova Körfezi görülmektedir. Ayrıca yapılacak tekne turlarıyla da büyülü bir mavi yolculuk geçirmenizi sağlamaktadır.

Hem tarihsel bir şölen sunan Likya Rodos turu, hem de keyifli bir deniz tatili yapmanızı sağlar. Yunanistan’daki on iki adaların en büyüğü olan Rodos’un masmavi denizi ve altın kumu plajları mükemmel bir deniz keyfi yaşamanıza olanak tanıyacaktır. Rodos’un doğusunda yer alan ve oldukça popüler olan Lindos’un tarihi yapısı sizi geçmişe götürecek ve kendisine hayran bırakacaktır. 

29 Haziran 2015 Pazartesi

Otelcilerden Tunus Saldırısına Kınama

TUROB, Tunus’ta Meydana Gelen Terör Saldırısını Şiddetle Kınadı
Tunus’ta önceki gün gerçekleşen terör saldırısına her kesimden olduğu gibi turizmcilerden de büyük tepki gelirken, Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) bir kınama mesajı yayınladı.
Mesajda TUROB Yönetim Kurulu Başkanı Timur Bayındır, Tunus'ta gerçekleşen terör saldırılarını şiddetle kınadıklarını belirtti. Bayındır, “Tunus’un Sousse şehrinde 26 Haziran’da meydana gelen ve çok sayıda kişinin hayatını kaybetmesine sebep olan terör saldırısını şiddetle kınıyoruz. Bu üzücü olayda yaşamını yitirenlerin ailelerine, Tunus halkına ve tüm milletlere başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz” dedi. Bayındır, “Global dünyanın vatandaşları olarak bu gibi korkunç saldırılar karşısında derin üzüntü duymaktayız ve saldırıya maruz kalan ülkeler ile her zaman dayanışma içerisinde olacağız” ifadelerini kullandı. 

Jolly Tur Bodrum’da Ofis Açtı

Jolly Tur, Turizmde yeni bir gelecek yazmaya hazırlanan Bodrum’da ofis açtı
Jolly Tur, 2015 yılı için belirlediği hedefler doğrultusunda Bodrum’daki ofis açılışını gerçekleştirdi. Jolly Tur, bu yatırımla Türkiye’nin turizmdeki en önemli değerlerinden biri olan ve gelecekte yıldızının çok daha parlayacağına inanılan Bodrum’daki etkinliğini daha da artırmış oldu. 


Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un yanı sıra Jolly Tur’un Türkiye çapındaki 200 partnerinin katıldığı açılışta tüm Jolly Tur yönetimi de yer aldı. Bodrum Ofisi açılışına Jolly Tur Onursal Başkanı Sinan Vardar, Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mert Vardar, Jolly Tur Genel Müdürü Figen Erkan ve tüm departman müdürleri katıldı. 


 “Tüm Türkiye Jolly Tur İle Tatile” misyonu çerçevesinde yeni ofis yatırımlarına devam edeceklerini belirten Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar, şöyle konuştu: “Ana misyonumuz çerçevesinde yeni yatırımlarımıza devam edeceğiz. Sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından biri olma iddiasını giderek yükselten Bodrum’da Jolly Tur olarak ofis açmamızı; ilçenin bu gelişme kararlılığına destek vermemiz şeklinde de okumak gerekir.”


Jolly Tur Genel Müdürü Figen Erkan ise, turizmin öncü ismi olarak sektörde trend yaratacak kadar güçlü yenilikleri ve yatırımları yapmaya devam edeceklerini belirterek şöyle devam etti: “Jolly Tur, 2015 yılı için belirlediği yenilik ve yatırım planlarının tümüne ulaştı. Bodrum’da ofis açılışı da 2015 planlarımız arasında yer alıyordu. Bu ofisi açarken 2 hedefimiz var.  1’incisi Bodrum’a gelen tatilciye aradığı hizmeti en kolay ve en avantajlı şekilde sunmak. İkincisi ise son yıllarda Bodrum yaz-kış yaşanan ciddi nüfusa sahip bir ölçe özelliğine kavuşmuş durumda. Bodrumluların yurtdışı, kültür turları, gemi ve Kıbrıs turları için 1 adım yakınında olarak seyahatle ilgili tüm hizmetlerini Jolly Tur Bodrum Ofisi aracılığıyla sağlamak…” 

26 Haziran 2015 Cuma

Yelken Kulübü Windsurf Kurslarına Başladı

Keşan Belediyesi Yelken ve Su Sporları Kulübü, Windursf Kursları Vermeye Başladı
Kulübün Erikli’de bulunan ve bir süre önce açılışı gerçekleştirilen kulüp binası önündeki sahilde gerçekleştirilen kurslara ilginin büyük olduğu belirten Kulüp Başkanı Andaç Gedik, “Kurslarla ilgili başvurularımız hala devam ediyor. 


Bizim kulüp olarak amacımız, bu kurslar sayesinde hem çocuklarımıza windsurf öğretmek hem de kulübümüze lisanslı sporcu kazandırmaktır” dedi.Kulüp Antrenörü  Recep Kirezli tarafından verilen Windsurf Kursuna katılmak isteyenlerin Keşan Belediyesi Atatürk Spor Tesisleri’ne veya Keşan Belediyesi Yelken ve Su Sporları Kulübü’nün Erikli’de bulunan kulüp binasına giderek başvuruda bulunabilecekleri açıklandı.








Jolly Tur, turizm sektöründe öncü teknoloji sağlayıcı Sabre’yi seçti

Seyahat ve turizm sektöründe küresel teknoloji sağlayıcısı Sabre Corporation (NASDAQ: SABR) ve lider seyahat ve eğlence şirketi Jolly Tur, Sabre seyahat pazarında Jolly Tur’e güç kazandıracak uzun süreli stratejik ortaklığa imza attı. Anlaşma, 1 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girdi.1987 yılında kurulan, Türkiye genelindeki güçlü otel bağlantıları ve online olarak birbirine bağlı 600’ü aşkın satış noktası ile geniş bir hizmet ağına sahip olan Jolly Tur, 3500 kişiyi bulan kadrosuyla her zaman en kaliteli ürünü, en uygun fiyat avantajları ile misafirlerine sunmayı hedef edinmiştir.

Jolly Tur Yönetim Kurulu Üyesi Mert Vardar, imza töreninde "Müşterimizin memnuniyetine çok önem veren bir tur operatörüyüz. Her gün binlerce kişiyi ağırlıyoruz, her gün binlerce kişiyi konaklatıyoruz ama her birinin farklı bakış açıları oluyor. Bundan dolayı ciddi bir müşteri ilişkileri departmanımız var. Müşterimizin bakış açısıyla farklı isteklere doğru şekilde cevap verebilmemiz için ciddi bir organizasyon yapısına girmeniz gerekiyor. Global tarafa gelecek olursak; Türkiye’de seyahat sektörü yeni başlıyor diyebiliriz. Her sene daha fazla kişi seyahat planlayıcılar aracılığıyla seyahat ediyor. Eskiden insanlar yazlığına ya da köyüne kendi aracılığıyla tatil planı yapıp giderken, şimdi daha çok seyahat acenteleriyle, hava yollarıyla gezebiliyor. Havayollarının çoğalması ve uçuş sayısının artması da bunun en büyük nedenlerinden biri. Teknoloji artık seyahat sektörünün içinde. “

“Biz şirket olarak teknolojiye çok önem veriyoruz” diyen Vardar, sözlerine şöyle devam etti. “Son 7-8 yıldır buna çok büyük bir bütçe ayırdık, ayırmaya da devam ediyoruz. Bunun için ayrı bir yazılım şirketimiz var. Tamamen bize hizmet veriyor ve ciddi bir yazılımcı kadromuz var. Misafirler artık çok farklı kanallardan satın alma yapabiliyorlar. Web sitesi, mobil uygulama gibi farklı kanallardan misafirleri yakalamaya çalışıyoruz. Her gün eksikliklerimizi tamamlamaya çalışırken ileriye dönük de hazırlıklar yapıyoruz. Teknoloji önümüzdeki 10 sene içinde seyahat sektörüne çok büyük damga vuracak. Bizim de buna hazır olup kendimizi devamlı geliştirmemiz gerekiyor. Sabre ile işbirliğimiz bize bu anlamda çok yardımcı olacak”

Sabre Travel Network Türkiye Genel Müdürü Altuğ Bekdemir gerçekleşen stratejik ortaklık için: Özellikle Türkiye gibi genç nüfusun önemli olduğu Türkiye’de, teknoloji, seyahat endüstrisi için anahtar rol oynamaktadır. Teknoloji, seyahat deneyimlerinde ve insanların nasıl rezarvasyon yaptıklarında artan bir etkiye sahip olmaktadır. Bizler Jolly Tur’a hedeflerini gerçekleştirmesi ve bu hareketli pazarda daha fazla rol alabilmesi için gerekli teknolojik desteği sağlayabildiğimiz için çok gururluyuz. Bu yeni ortak çalışma Sabre’ın Türkiye’deki büyüyen varlığını göstermektedir.



Germeden Olmaz

Germe Yapmamak İçin Bahane Üretmeyin
Yürüyüş, yüzme, ağırlık çalışma ya da pilates, yapılan sporun çeşidi ne olursa olsun düzenli egzersiz alışkanlığı sizi obezite, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, felç ve kanser gibi ciddi rahatsızlıklara karşı korur. Sağlığa yararlı olan egzersizleri yaparken dikkat edilmesi gereken önemli noktalar bulunmaktadır. Öncelikle egzersiz sırasında her zaman yaralanma riskinin olabileceği unutulmamalıdır. Germe yapmak ise bu yaralanmalardan korunmanın en başında gelir.

BAHANE ÜRETMEYİN
Fazla kalori yakmak istemek, sporu biran önce bitirip gitmek ya da germe egzersizlerinin kimilerince sıkıcı olması… Bütün bunlar egzersize başlamadan önce germe yapmamak için bahaneler… Ancak germe egzersizlerinin başarılı bir egzersiz programının en önemli parçası olduğu unutulmamalıdır. 
Peki, germe neden bu kadar önemlidir? Okan Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Gamze Şenbursa, germe hareketlerinin önemi ve uygulama şekli hakkında bilgiler verdi:“Germe egzersizleri eklem hareket açıklığının korunmasını ve artmasını sağlar. Yaşa, cinsiyete ve fiziksel duruma göre değişebilen hareket açıklığı bir nevi kasların hareket ettiği aralıktır. Eğer hareket açıklığı azalırsa yapılan egzersizle kasları kuvvetlendirmek sizi sadece yaralanmaya açık hale getirir. Çünkü eklem açıklığının azalması kas liflerini hareketinin azalmasına, kaslarda yapışmaların ortaya çıkmasına ve dolayısıyla kasın kısalmasına neden olur. Kısa bir kas ise yaralanmalara açıktır.  

ISINMANIN PSİKOLOJİK VE FİZYOLOJİK FAYDASI
Egzersizden önce mutlaka ısınma periyodu olmalıdır. Yapılan araştırmalar aktivite öncesi ısınmanın; vücudu psikolojik ve fizyolojik olarak spora hazırlamakta önemli olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda ısınma sonrası yapılan uzun süreli germeler tüm aktivite boyunca vücudun ısınmayı korumasına yardımcı olur. Isınmayı takiben yapılan germe egzersizleri kasın gerilme yeteneğini artıracaktır. Bu da kas yırtık riskini azaltacak, kas performansını artmasını sağlayarak eklem mobilitesinde artışa neden olacaktır.
Egzersize başlamadan önce yapılan germe kas içindeki dolaşımın uyarılmasını sağlar. Böylece kastaki dolaşım artar. Kastaki kanlanma ne kadar fazla olursa kasın çalışması maksimum verimlilikte olur. 

ESNEKLİĞİN ARTMASI EKLEMDEKİ STRESİN AZALMASINI SAĞLAR 
Düzenli yapılan germe esnekliğin artmasını sağlar. Esneklik kaslardaki ve eklemdeki stresin azalmasını sağlar. Esnek bir kas, esnek bir eklem yüklenmeleri daha kolay tolere eder. Ancak esnekliğin az olması en ufak bir yüklenmede dokunun yapısını değiştirememesinden dolayı yaralanacaktır. Esnetme ve germe egzersizleri egzersiz programın en önemli parçasını oluşturur. Yapılan araştırmalar germenin aktif veya pasif bir şekilde yapılabileceğini, ikisi arasında herhangi bir fark bulunamadığını göstermiştir. Germeler, dikkatli olarak kasta rahatsızlık ve ağrı hissedilen pozisyonu koruyarak yapılmalıdır. Yerleştirilen pozisyon 15 saniye korunmalıdır. 5 saniye gevşetilmelidir. 2 ya da daha fazla tekrarla ve her gün yapılan germe egzersizleri ile en iyi sonucu elde etmek mümkün olur. Her kas için özel germe pozisyonu sağlanmalıdır.” 


Tarih ve Güzelliğin İçinde Huzurlu Bir Tatil


“Assos’un Daha Çok Tanıtıma İhtiyacı Var”
Halil ÖNCÜ-ÇANAKKALE ( ASSOS )
 Assos Eden Garden Otel Genel Müdürü Hüseyin Softa, Assos turizmini değerlendirdi. Bodrum’da, Antalya’da ve Kuşadası’nda yıllarca turizm yaptığını ifade eden Softa, Assos’un çok farklı olduğunu ve turizm adına çok daha iyi değerlendirilebilecek bir turizm destinasyonu olduğunu söyledi ve bölgenin daha iyi tanıtılması gerektiğini dile getirdi.


Hüseyin Softa değerlendirmesinde şu görüşlere yer verdi: “ Assos’da Eden grubunun dört tane oteli var. İki tanesi butik çalışıyor, iki tanesi her şey dahil çalışıyor. Son derece güzel bir yerde turizm yapıyoruz. Otelimiz mükemmel. Bodrum’da, Antalya’da ve Kuşadası’nda yıllarca turizm yaptım. Kıyaslama şansım var. Burası son derece mükemmel bir ortam.


Assos’da tarihte var, doğal güzellik de var. Turistin isteyeceği her şey var burada. Burada eksik olan daha iyi bir tanıtım ve daha çok turiste hitap etme olayıdır. Bunun için bölgenin Charter seferlere ihtiyacı var. İyi bir tanıtım programı, tanıtım vakıfları olması gerekiyor.


Sanırım bunlarda eksiklikler var. Asssos’un turizm fuarlarında iyi tanıtılmaya ihtiyacı var. Devletin burayı da bir turizm yöresi olarak görmeye Assos’un çok ihtiyacı var. Ümit ediyorum ki Charter seferleri de burada başlar”

“Mercedes- Benz Go Bozcaada Festivali” Başladı

Bozcaada Avrupa’nın En İyi Kıteboard Sporcularını Ağırlıyor
Spor, müzik ve eğlenceyi buluşturan  Türkiye’nin ilk ve tek festivali “Mercedes-Benz Go Bozcaada Festivali” 23 Haziran’da Bozcaada’da başladı. Festival kapsamında Mercedes-Benz Türk sponsorluğunda Playmaker ve Uluslararası Kiteboard Derneği - International Kiteboarding Association (IKA) tarafından düzenlenen ve Avrupa’nın en iyi kiteboard sporcularını buluşturan “Mercedes-Benz Kiteboard Avrupa Şampiyonası” da start aldı. “Mercedes-Benz Go Bozcaada Festivali”nin ilk gününde, Avrupa’nın en iyi kiteboard sporcuları Bozcaada sularında adeta rüzgarla dans etti. 12 ülkeden sporcunun katıldığı “Mercedes-Benz Kiteboard Avrupa Şampiyonası” 28 Haziran tarihine kadar devam edecek. “Mercedes-Benz Go Bozcaada Festivali” spor, müzik ve eğlenceli dolu etkinlikleri hafta boyunca sürecek.


Bu yıl ilk düzenlenen ve geleneksel hala gelmesi planlanan “Mercedes-Benz Go Bozcaada Festivali”, 24 Haziran’da başladı. Mercedes-Benz Türk’ün isim sponsorluğunda, Çanakkale Valiliği ve Bozcaada Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Uluslararası Kiteboard Derneği - International Kiteboarding Association (IKA) ve Playmaker tarafından organize edilen “Mercedes- Benz Go Bozcaada Festivali” 28 Haziran tarihine kadar devam edecek.


Dünyaca ünlü kiteboard sporcuları Bozcaada’da 
“Mercedes-Benz Kiteboard Avrupa Şampiyonası”nda yarışmak üzerine; Almanya, Bulgaristan, Hırvatistan, İspanya, İngiltere, Kanada, Litvanya, Polonya, Rusya, Slovenya, Almanya ve Litvanya’dan dünyaca ünlü sporcular Bozcaada’ya geldi. Sporcular ilk gün, Bozcaada Çayır Plajı’nda antreman yaparak yarışa hazırlandı. “Mercedes-Benz Kiteboard Avrupa Şampiyonası”na aralarında; Florian Gruber, Maks Zakowski, Oliver  Bridge, Stephe Bridge, Katja Roose, Elena Kalinina’nın da yer aldığı dünyaca ünlü yarışçılar  katılıyor. Final yarışları sonunda kadın ve erkek kategorilerinde dereceye giren sporcular 15.000 $ tutarındaki toplam ödülü paylaşacak. 


“Mercedes-Benz Kiteboard Avrupa Şampiyonası”na Türkiye’yi Vanessa Ginyol, Eray Özgülnar, Ejder Ginyol, Armaian Ersolak temsil ediyor. Türk milli kiteboard sporcusu Bilge Öztürk de Mercedes-Benz Türk’ün özel desteğiyle “Mercedes-Benz Kiteboard Avrupa Şampiyonası”nda dünyaca ünlü rakipleriyle kıyasıya mücadele ediyor.


Bozcaada’da spor ve eğlence bir arada
“Mercedes-Benz Go Bozcaada Festivali” süresince Bozcaada, kiteboard, koşu, bisiklet, SUP gibi eğlenceli spor etkinliklerine sahne olacak,  ayrıca yerli ve yabancı müzik gruplarına ev sahipliği yapacak. Festivalde Maximum Kart sponsorluğunda “Bozcaada Freestyle Open”, Vestel Bozcaada Bisiklet Turu, Sup Race, Bozcaada 10K koşusu etkinlikleri, gündüz kumsal partileri, DJ performansları, akşamları ise canlı performanslar gerçekleşecek. 28 Haziran 2015 tarihine kadar adanın dört bir yanında organize edilecek spor yarışmaları ve eğlenceli organizasyonlarla Bozcaada adeta bir festival adası haline gelecek.


Bozcaada’nın ilk kiteboard okulu “Mercedes-Benz Kite Lounge” açıldı
Mercedes-Benz Türk, etkinliğe isim sponsoru olmanın yanı sıra kiteboard severler ve meraklılarına hizmet vermek üzere  “Mercedes-Benz Kite Lounge”un kapılarını da Çayır Plajı’nda açtı. 2015 yaz sezonu boyunca tecrübeli kiteboard eğitmenleri eşliğinde bu heyecanlı spor dalını deneme fırsatı bulacak Bozcaada ziyaretçileri, “Mercedes-Benz Go Bozcaada Festivali” kapsamında da tesisi ziyaret ederek farklı aktivitelerle keyifli zaman geçirecekler. “Mercedes-Benz Kite Lounge” ziyaretçileri ayrıca zor arazi koşullarında kullanılmak üzere 1979 yılında üretimine başlanan ve ikonik tasarımıyla yıllara meydan okuyan Mercedes-Benz G-Serisi’ni de yakından inceleme fırsatı bulacaklar.

“Maximum Bozcaada Freestyle Open” heyecanı ve Duman konseri Bozcaada’da 
Festival boyunca Maximum Kart’ın sponsorluğunda “Maximum Bozcaada  Freestyle Open” yarışları düzenlenecek. Festivale katılanlar “Maximum Bozcaada Freestyle Open”da en iyi riderların rüzgarla dansına şahit olacaklar. Ünlü rock grubu Duman, festivalde Maximum Kart sponsorluğunda sahne alacak. Maximum Kart sahipleri Duman konseri biletlerini %50 indirimle satın alabilecek.

“Mercedes-Benz Go Bozcaada Festivali”, Mercedes-Benz Türk’ün isim sponsorluğunda,  Playmaker ve IKA tarafından düzenleniyor. Maximum Kart’ın sponsorluğunda “Maximum Bozcaada Freestyle Open”ın da organize edildiği festivalin yardımcı sponsorları arasında; AkçanSa, Arbella, Canon, Çanakkale Madenciler Derneği, Kollektif, Magna Hotels, Miller, NTV Spor, POWER FM, Red Bull, Türkiye Yelken Federasyonu, Vestel ve OLİ de yer alıyor.

Mercedes-Benz Go Bozcaada Festivali Programı (24-28 Haziran):
    
24 Haziran, Çarşamba 
Mercedes-Benz Kiteboard Avrupa Şampiyonası ÇAYIR PLAJI/ MERCEDES-BENZ KITE LOUNGE
 “Formula Race”     

25 Haziran Perşembe 
Mercedes-Benz Kiteboard Avrupa Şampiyonası ÇAYIR PLAJI/ MERCEDES-BENZ KITE LOUNGE
“Formula Race”
    

26 Haziran Cuma  
Mercedes-Benz Kiteboard Avrupa Şampiyonası ÇAYIR PLAJI/MERCEDES-BENZ KITE LOUNGE
“Formula Race”
 Maximum Bozcaada Freestyle Open ÇAYIR PLAJI

27 Haziran Cumartesi
Mercedes-Benz Kiteboard Avrupa Şampiyonası ÇAYIR PLAJI/ MERCEDES-BENZ KITE LOUNGE 
“Formula Race”
Maximum Bozcaada Freestyle Open ÇAYIR PLAJI
Vestel Bozcaada Bisiklet Turu CUMHURİYET MEYDANI
Bozcaada 10K Koşusu CUMHURİYET MEYDANI

28 Haziran Pazar 
Mercedes-Benz Kiteboard Avrupa Şampiyonası ÇAYIR PLAJI/ MERCEDES-BENZ KITE LOUNGE 
“Formula Race”
Maximum Bozcaada Freestyle Open ÇAYIR PLAJI 
SUP Race LİMAN
Kapanış seramonisi ve ödül töreni   ÇAYIR PLAJI 

AB’den Turizm eğitimine yeni bir soluk

Turizm Sektörüne 7,5 Milyon Euro’luk Eğitim Desteği
Turizm İşletme Belgesi’ne Sahip Olan Otel ve Restoran Çalışanlarına Ücretsiz Eğitimler 
AB fonuyla personeline eğitim aldıran firmalar; bir yıl boyunca SGK işveren payını ödemeyecekler

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Avrupa Birliği (AB) işbirliğinde geliştirilen TUYUP “Turizm Sektöründe İşverenlerin ve Çalışanların Uyum Yeteneklerinin Arttırılması Projesi”ne ilgi artarak devam ediyor. AB tarafından finanse edilmekte olan eğitim projesi kapsamında; Turizm İşletme Belgesi’ne sahip olan otel ve restoran çalışanlarına ücretsiz eğitimler verilecektir. Eğitimin sonunda girdiği Mesleki Yeterlilik Sınavını geçen personelin ise, bir yıl boyunca SGK işveren payı masrafları, AB fonundan karşılanacak olan projenin bütçesi yaklaşık 7,5 milyon Euro’dur. Bu fırsat kaçmaz! 4 binden fazla işletmeye, 7,5 milyon Euro’luk fon bulunuyor Turizm sektöründe son yılların en kapsamlı eğitim projesinin hayata geçirildiğine dikkat çeken İstanbul Kitchen’s Academy kurucu ortağı Hülya Durmaz,  oteller ve restoranların başvuru fırsatını kaçırmamaları gerektiğini vurguladı. 

Hülya Durmaz, konuşmasına söyle devam etti: 
“Projede, Turizm İşletme Belgeli tesislerin; ön büro, servis, kat hizmetleri ve mutfak çalışanlarının mesleki ve teknik ihtiyaçlarının, AB standartları çerçevesinde geliştirilmesi planlanıyor. Yaklaşık 7,5 milyon Euro’yu bulan bütçesi ile 4 binin üzerindeki işletmeye ulaşılması hedeflenen proje, 2016 yılı temmuz ayında tamamlanacaktır. Otellerin ve restoranların biran önce, ‘hem personeline AB fonuyla eğitim verip, hem de SGK işveren katkı payını 1 yıl boyunca ödemiyor olmak’ için başvurularını yapması gerekiyor. Firma olarak, İstanbul Kitchen’s Academy’nin bünyesinde olduğu Mutfak Okulu Gıda Yayıncılık Ltd.Şti. ve İstanbul Üniversitesi’nden hocalarımızla eğitimleri vermeye başladık. AB eğitim projesinden faydalanmak isteyenlerin, TUYUP web sitesine müracaatlarını yapmaları gerekiyor. Eğitim almayı istedikleri kurum olarak ‘Mutfak Okulu Gıda Yayıncılık ltd’ şirketini seçtiklerinde; TUYUP tarafından da onaylandıktan sonra, kuponları kendilerine ulaştırılacaktır ve ardından İstanbul Üniversitesi hocaları ile bünyemizdeki profesyonellerden eğitimlerini almaya başlayacaklardır” diye konuştu. Önümüzdeki yıllarda, turizm çalışanlarında ‘mesleki yeterlilik belgesi’ aranacağını da hatırlatan Hülya Durmaz, AB işbirliğiyle hayata geçen bu projenin önemini bir kez daha vurguladı. 

Sektörün uzman personel ihtiyacını karşılıyoruz 
Turizm sektörüne uzman personel yetiştirdiklerini belirten, İstanbul Kitchens’s Academy - Mutfak Okulu Eğitim Direktörü Ayşe Kıral Ünal, projeden yararlanmak isteyen işletmelerin personeline eğitim aldırmak için biran önce talepte bulunmaları gerektiğini söyledi. Eğitimleri işbirliği yaptıkları İstanbul Üniversitesi (İÜ) hocaları ve bünyelerindeki uzmanlar ile vermekte olduklarını anlatan Ayşe Kıral Ünal, konuşmasına şöyle devam etti: “TUYUP eğitimleri için talepler toplanmaya başladı. İşletmelerin bu haktan yararlanmak için biran önce başvurusunu yapmaları gerekiyor.  Mutfak Okulu Gıda Yayıncılık Turizm Reklam ve Organizasyon Tic.Ltd şirketi olarak verdiğimiz eğitimler arasında; Bar Görevlisi Eğitimi; Davranış Eğitimi; Hijyen İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Eğitimi; Kat Hizmetleri Görevlisi Eğitimi; Ön büro Görevlisi Eğitimi; Servis Görevlisi Eğitimi; Temel Mutfak Eğitimi; Mutfak Eğitimi yer alıyor” şeklinde konuştu. 



İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu- ICVB’nin çalışmaları ile “Kongreler Şehri İstanbul” Yabancı Basında Tanıtılıyor!

İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) - İstanbul’un tanıtımıyla ilgili yapmış olduğu çalışmalarla yabancı basında da İstanbul’un adından söz ettirdi. Avrupa’nın toplantı endüstrisi alanında en etkili dergileri İstanbul’un tanıtımına sayfalarca yer ayırdı.Dünyanın önemli kongre ve toplantılarını İstanbul’a getirmek için çalışmalarını sürdüren İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu- ICVB’nin yürüttüğü tanıtım çalışmaları hızla sürüyor. İstanbul’un uluslararası toplantı ve kongre pazarındaki iş potansiyelini artırmak ve İstanbul’u dünya kongre ve toplantı sektörüne tanıtmak için sektören çok okunan yayınlarının temsilcileri 25-28 Mart tarihlerinde,İstanbul Kalkınma Ajansı’nın desteğiyle yürütülen “Kongreler Şehri İstanbul-Uluslararası Medya Çalışması” kapsamında İstanbul’da bir araya geldi. Bu buluşmanın ardından uluslararası yayınlarda İstanbul’un tanıtımının yapıldığı haberler peş peşe yayınlanmaya başladı.

“İki Şehrin Hikayesi” İstanbul’un farklılıklarını ortaya çıkarıyor.Toplantı endüstrisi alanında Avrupa’nın en etkili dergilerinden biri olan Almanya’da her ay 20.500 kişiye ulaşan CIM Magazine’de İstanbul’a tam 4 sayfa ayrıldı. “İki Şehrin Hikâyesi” başlığıyla verilen haberde “Kongre Vadisi İstanbul’un ekonomisi patlama yaşıyor” denildi. ICVB’nin geçmişten günümüze bir aradalık fikrinden yola çıkılarak hazırlanan yeni markalaşma stratejisinin altı çizilerek "İki Şehrin Hikayesi,  İstanbul’un farklılıklarını ortaya çıkarmayı amaçlıyor” ifadelerine yer verildi. Haberde, etkileyici bir büyüme gözlenen Türkiye'nin kalbi konumundaki İstanbul’un iki kıta ve tarihi ticaret yolları üzerinde olduğuna dikkat çekilerek uluslararası toplantıların merkezi haline geldiği belirtildi. “İstanbul’un kültürel geçmişi, tarihi ve coğrafyası, güncel gelişmeleriyle ilham veren ve insanları birleştiren eşsiz bir konuma sahip olduğu” ifadelerine yer verilen haberde, ICVB’nin yeni kampanyası “İki Şehrin Hikayesi”yle İstanbul’un “modernite ve gelenek, batı ve doğu, dinamizm ve huzur” gibi farklı yüzlerinin yansıtıldığına dikkat çekildi.ICVB çalışmalarının geniş olarak anlatıldığı röportajda İstanbul’un ilk resmi tanıtım sitesi olanwww.howtoistanbul.com’dan da bahsedildi.

İstanbul heyecan verici bir kent
Belçika’da yayınlanan ve sektördeki 5.000 toplantı profesyoneline hitap eden Avrupa ve Asya Pasifik ülkelerinde dağıtılan Headquarters Magazine ise İstanbul için özel bir ek hazırlayarak tam 12 sayfa ayırdı. İstanbul’un toplantı sektöründe lider konumunda olduğuna ve heyecan verici mekanlara sahip olduğuna dikkat çekilen ve İstanbul’un en dinamik kentlerden biri olarak hızlı büyüyen bir ekonomiye sahip olduğu belirtilen dergide, İstanbul’daki kongre ve toplantı mekanları da tanıtıldı. Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı, İstanbul Kongre Merkezi, Haliç Kongre Merkezi, Grand Cevahir Otel Kongre Merkezi, CNR Expo, İstanbul Fuar Merkezi, WOW Kongre Merkezi’nin yanı sıra daha küçük toplantılar için İstanbul’da çok amaçlı spor salonları, tiyatrolar, kültür ve gösteri merkezleri olduğuna dikkat çekildi. İstanbul’da tarihi mekanların da organizasyonlar için kullanılabileceğine işaret edilen haberde, yüksek teknolojiyle donatılmış modern mekanların da alternatif oluşturduğu belirtildi.İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ‘Kongreler Şehri İstanbul – Uluslararası Medya Çalışması Ağustos ayı sonuna kadar devam edecektir. İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ‘Kongreler Şehri İstanbul-Uluslararası Medya Çalışması’ isimli proje kapsamında yayınlanmaktadır.                             

Bu Yaz, Wyndham Grand İstanbul Levent’te Serinleyeceksiniz

Wyndham Grand İstanbul Levent, sıcak yaz günlerinin başlamasıyla birlikte havuz sezonunu açtı. Otel açık havuzuyla, şehrin stresinden uzaklaşmak isteyenlere ayrıcalıklı bir konfor sunuyor. Wyndham Grand İstanbul Levent’in, gün boyu güneş gören bir mimari ile tasarladığı açık havuzu, sizleri sıcak yaz günlerinde serinlemeye davet ediyor. Şehrin merkezinde konumlanan Wyndham Grand İstanbul Levent,  tatil tadında yaşanacak havuz keyfi için çok özel seçenekler hazırlıyor. 


Buz gibi içeceklerle serinleyin
Wyndham Grand İstanbul Levent, açık havuzun yanı sıra aynı bölümde yer alan Pool Bar ile misafirlerine lezzetli yiyecek ve içecek keyfi yaşatıyor. Açık havuzda yüzmenin ve güneşlenirken buz gibi içecekleri tatmanın zevkini yaşamak isteyenlerin bu yaz en çok uğrayacakları yerlerden biri Wyndham Grand İstanbul Levent olacak.Wyndham Grand İstanbul Levent, ebeveynleri ile birlikte yazın keyfini doyasıya yaşamak isteyen minik misafirlerinin güvenliğini de ön planda tutuyor. Wyndham Grand İstanbul, 40 cm derinliğindeki çocuk havuzu ile 7’den 70’e herkese unutulmaz bir yaz yaşatacak. 


*Hafta içi havuz girişi KDV dahil 95 TL 
*Hafta sonu havuz girişi KDV dahil 140 TL 
*3 aylık açık havuz ve Qualitasspa Üyeliği ( kapalı havuz, sauna, buhar odası, Türk hamamı, fitness center, stüdyo seansları )  KDV dahil 1200 TL


“Konya Gezi Rehberi” Tüm Seçkin Kitapçılarda!

KÜLTÜR ve İNANÇ TURİZMİ İÇİN BAŞUCU REHBERİ
Antik çağlardan itibaren pek çok önemli medeniyete ev sahipliği yapan Konya, ülkemizdeki kültür ve inanç turizminin en önemli merkezlerinden biri. Mistik dokusu ve Türk-İslam kültürünü yansıtan eşsiz yapıtlarıyla her yıl yerli ve yabancı binlerce turisti ağırlayan şehir,  sanat tarihi uzmanı Kutse Altın’ın kaleme aldığı “Konya Gezi Rehberi”nde adım adım anlatılmış.İpek Yolu üzerindeki önemli merkezlerden biri olan Konya, MÖ 7000’lerden itibaren Hitit, Frig, Pers, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi pek çok önemli medeniyete kapılarını açmış. Son derece zengin bir tarihi ve kültürel mirası bünyesinde toplayan bu aziz belde, antik dönemden kalma eserleriyle olduğu kadar Anadolu’da Türk-İslam kültürüne ait en eski ve kıymetli eserlerle de adeta bir müze şehir görünümünde.

Bozkırda Serap Çeşnisi
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın “Bozkır’da serap çeşnisi” diye nitelediği şehir, kutsal mekanları ve mistik atmosferiyle olduğu kadar çevresini süsleyen akarsuları, gölleri, ormanlık alanları, şelaleleri ve yaylaları ile de görülmeye değer. Sanat tarihi uzmanı Kutse Altın’ın hazırladığı, Kaynak Yayınları tarafından basılan Konya Gezi Rehberi, her taşından tarih ve doğal güzellik fışkıran bu eşsiz şehri merak edenlerin, gezmek isteyenlerin ellerinden düşüremeyeceği eksiksiz bir eser. İç ve dış mekan fotoğrafları, rota önerileri, gerekli telefon ve adres bilgileriyle zenginleştirilen kitap şehir turunuz için başlı başına yeterli bir kaynak.

Kutsal Mekanlar
İlk bölümde kısaca Konya tarihine değinen eserin ikinci bölümü Konya camilerine ayrılmış. “Konya’nın Ulu Camisi” olarak anılan Alaaddin Cami, İplikçi Cami, Şerafeddin Cami, Şems-i Tebrizi Cami, Piri Mehmed Paşa Cami gibi tarihi camiler mimari özellikleri, süslemeleri, kimin inşa ettirdiği ve kimlerin ziyaret ettiği gibi bilgilerle uzun uzun anlatılmış.

Türbe ve Mescitler bölümünde, Amerika’dan İngiltere’ye, Fransa’dan Kore’ye kadar dünyanın dört bir yanından ziyaretçilerin akınına uğrayan, Kubbe-i Hadra olarak anılan Hz. Mevlana’nın dergahı ve türbesi, içinde bulunan yapılar ve hikayeleriyle birlikte detaylı bir anlatımla okuyuculara sunulmuş. Konya’nın simgesi haline gelen Hz. Mevlana Türbesi’nin yanı sıra Sinan Paşa Türbesi, Hürrem Paşa Türbesi, Tahir ile Zühre Mescidi ve Türbesi gibi diğer önemli dini mekanlar da bu bölümde anlatılmış.

Üç Günlük Bir Gezi Programı
Hanlar ve Hamamlar, Medreseler, Müzeler, Çeşmeler ve Anıtlar bölümlerinin ardından Konya Çevresi incelemeye alınmış. Ereğli, Akşehir, Beyşehir, Seydişehir ve diğer ilçeler tarihi ve turistlik ve özellikleri ile anlatılırken ilgi çekici fotoğraflara bolca yer verilmiş. Konya’nın folklorik özelliklerini ve dillere destan mutfağını da satırlarına taşıyan Kutse Altın, titizlikle hazırladığı Konya Gezi Rehberi’nde üç günlük bir gezi için şöyle bir öneride bulunuyor: “Antik çağdan bugüne yaklaşık on bin yıllık bir toprakla mayalanmış; İbn Arabi, Sadreddin Konevi, Şems-i Tebrizi ve Hz. Mevlana gibi ariflerin feyziyle aydınlanmış Konya’nın ruhunu hakkıyla sindirip bu aziz beldenin dokusuna daha iyi nüfuz edebilmek için asgari üç günlük bir gezi programı öneriyoruz. Günübirlik geziler için Alaaddin Tepesi’nden başlayarak kent merkezindeki belli başlı tarihi mekânlarla Hz. Mevlana’nın türbesi ve dergâhı yeterli olacaktır. İki günlük bir gezi planlıyorsanız, ilk günün tamamını merkeze ayırdıktan sonra ikinci gün Aya Elena Kilisesi ve volkanik kayalara oyulmuş mağara tapınakları ile meşhur Sille’yi ziyaret edebilir, ardından da kendinizi Meram Dere’nin huzur dolu sesine bırakabilirsiniz. Şayet Konya’da üç ya da daha fazla gün geçirmeyi düşünüyorsanız, o halde dünyanın ilk yerleşim birimlerinden Çatalhöyük, Konya’nın ve Türkiye’nin nazar boncuğu Meke Gölü, Ereğli İvriz Kaya Anıtı, Gökyurt-Kilistra antik kenti, Akşehir’deki Nasreddin Hoca Türbesi veya Selçuklular’dan günümüze ulaşan yegâne saray kalıntısı olan, Beyşehir’deki Kubadabad Külliyesi’ni mutlaka görmelisiniz.”
Evliya Çelebi’den Katip Çelebi’ye, Marko Polo’dan İbn-i Batuta’ya tarih boyunca pek çok seyyahı misafir eden Konya’yı ziyaret etmek isteyenler verimli bir seyahat için Kutse Altın’ın Konya Gezi Rehberi’ni muhakkak edinmeli.

Onur Air Sabre seyahat pazarına katılıyor

Onur Air, Tarifelerini Sabre seyahat pazarı üzerinden kullanıma sundu
Türk hava yolu şirketinin tarifeleri, Sabre GDS üzerinden Sabre ile bağlantılı seyahat acentelerinin kullanımına sunuldu.Türkiye'nin önde gelen hava yolu şirketlerinden Onur Air, küresel teknoloji sağlayıcısı Sabre Corporation (NASDAQ: SABR) ile bir sözleşme imzalayarak tarifelerini Sabre seyahat pazarı üzerinden kullanıma sundu. 


Bugünden itibaren Sabre ile bağlantılı seyahat acenteleri, Onur Air'ın tarifelerine Sabre üzerinden göz atabilecek, rezerve edebilecek ve yönetebilecek. Bu gelişme, hem Türkiye içinde hem de Avrupa'da uluslararası seyahat etmek isteyen müşterilere daha fazla seçenek ve değer sağlıyor.Onur Air CEO'su Teoman Tosun şunları söyledi: "Sabre'ın yenilikçi teknolojisi ile hava yolu pazarına yardım etme ve dünya genelinde milyonlarca seyahat tutkununa ürün satma kabiliyeti, bölge genelinde satışlarımızı ve marka bilinirliğimizi artırmamızı sağlayacak. Türkiye'nin önde gelen yurt içi hava yolu şirketi olarak ülkede güçlü bir konuma sahibiz ve uluslararası uçuş ağımızı da her geçen gün büyütüyoruz. Seyahat acentelerinin bu tarifelere kolayca erişebilmesini sağlamak, büyümemizde önemli bir rol oynayacak." 

Sabre EMEA Kıdemli Başkan Yardımcısı Harald Eisenaecher şunları söyledi: "Onur Air dağıtım sağlayıcısı olarak bizi seçtiği için çok mutluyuz.  Türkiye EMEA'nın en güçlü gelişen pazarlarından biri ve Onur Air'ın bu heyecan verici bölgede büyümeye odaklı açık bir stratejisi var. Geniş uçuş yelpazesini EMEA ve diğer bölgelerdeki müşterilere sunarak hava yolu şirketinin yurt içi ve bölgesel hava yoluyla seyahat pazarındaki konumunu geliştirmesine yardımcı olmaya kararlıyız.  Onur Air'ın pazarımıza katılması hem acente müşterilerimiz hem de bunların hizmet verdiği şirketler ve seyahat tutkunları için harika bir haber." Dünyanın en büyük seyahat pazarını işleten Sabre, satıcılar ile alıcılar arasındaki seyahat satışını kolaylaştırıyor.  Onur Air, genişlemesi ve büyümesi için Sabre GDS'ye katılan artan sayıdaki yeni hava yolu şirketlerinden biri oldu.  

Bodrum Palmarina’ya Bu Yaz Huqqa Damgasını Vuracak

Nisan 2013’te İstanbul Boğazı’nda kapılarını açan HUQQA, Ankara’dan sonra Bodrum Palmarina’da misafirlerini ağırlamaya hazır. Sevilen lezzetleriyle yaza bomba gibi başlayan HUQQA ekibi, 3. yaşını Yalıkavak’ın göz alıcı manzarasında taçlandırmanın mutluluğunu yaşıyor.


Sanat, cemiyet, spor ve iş dünyasından birçok ismin uğrak mekanlarından biri olan HUQQA; açıldığı günden beri zengin menüsü, konumu ve dekorasyonuyla İstanbul Boğazının en çok ilgi gören mekanları arasında yer alıyor. Geçtiğimiz Nisan ayında 2. yaşını kutlayan HUQQA, bu yaz Yalıkavak’ın incisi Bodrum Palmarina’nın gözdesi olacak. 


Deneyimli şef İsmail Ercan Turan’nın koordinatörlüğünde favori lezzetlerini İstanbul’dan Bodrum’a taşıyor. Geç saatlere kadar hizmet verecek HUQQA, Bodrum Palmarina’da sayısız lezzet çeşitleri, adından sürekli söz ettiren kokteylleri ve Yalıkavak manzarasının vazgeçilmez keyfi ile yazı özel ve unutulmaz kılmaya kararlı. 


120 kişilik kapasitesiyle 15 Mayıs 2015 tarihinde hizmete açılan HUQQA Bodrum Palmarina sabah saatlerinden gece 03:00’a kadar misafirlerini ağırlıyor. Bir dünya markası olma yolunda hızla ilerleyen HUQQA’nın sıradaki durakları ise Katar ve Dubai olacak.





Kalyon Turizm Grubu’ndan Süleyman Demirel’e Vefa

Kalyon Hotel İstanbul’da Merhum Demirel anısına bir fotoğraf sergisi açıldı. Sultanahmet Sahil Yolu’ndaki Kalyon Hotel İstanbul’un 1967 yılında açılışını yapan dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, 25 yıl sonra 1992 yılında yine dönemin Başbakanı olarak Otel’in 25. Yıl kutlamalarına katıldı. 


Kalyon Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Tecmen;  “Türk turizminde geçirdiğim 40 yılı aşkın süre boyunca kuruculuğunu ve başkanlığını üstlendiğim turizm sektör kuruluşlarının faaliyetleri ile ilgili Merhum Demirel’in teşvik, yardım ve takdirlerine mazhar olma şerefine ulaştım. Kalyon Ailesi olarak, 2 yıl sonra 50. Yılımızı birlikte kutlamayı dilerken aramızdan ayrılan, Büyüğümüz, Çok Kıymetli Devlet Adamı, Merhum Cumhurbaşkanımız ’a Allah’tan Rahmet diliyoruz. 


Kalyon Oteli’nin tarihinde çok önemli ve unutulmaz bir yere sahip olan merhum Demirel’i bu sergi ile anmak istedik.” diye belirtti. Sergi 30 Temmuz tarihine kadar Kalyon Hotel İstanbul’da gezilebilir. 







17 Ülke, Bosch Termoteknik Türkiye Tarafından Yönetiliyor

İklimlendirme sektöründe ısıtmadan soğutmaya havalandırmadan endüstriyel sistem ürünlerine kadar tüm sistem çözümlerini sunan Bosch Termoteknik, Türkiye’nin yanı sıra Orta Doğu ve Kafkasya bölgesindeki 17 ülkeyi Türkiye’den yönetiyor. Merkez üssü gibi konumlanan Bosch Termoteknik, Manisa’daki fabrikasında 870 çalışanıyla kombi, ısı pompası ve komponent üretiminde rekorlar kırıyor. Duvar tipi kombilerde; 24 cihaz ailesi için 800’den fazla tipte üretim gerçekleştiren Bosch Termoteknik üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini 34 farklı ülkeye ihraç ediyor.

Isıtma-soğutma sektörünün lider markası Bosch Termoteknik, Ortadoğu ve Kafkasya bölgesindeki ülkelere bireysel, ticari ve endüstriyel tip ürünlerden oluşan geniş bir ürün gamıyla hizmet veriyor. Azerbaycan’dan İsrail’e Ürdün’den Birleşik Arap Emir-likleri’ne kadar 17 ülkede, gaz yakıtlı şofbenler, elektrikli termosifonlar,  duvar tipi kombiler ve kazanlar, ısı pompaları, güneş enerjisi sistemleri gibi geniş bir ürün port-föyünün tüm satış, pazarlama ve satış sonrası hizmetleri Türkiye’den yönetiliyor. Bosch Termoteknik’in bu böle için sunduğu ürünler arasında yer tipi çelik ve döküm kazanlar, endüstriyel tip sıcak su ve buhar kazanları da mevcut. Polat :  “Ortadoğu ve Kafkasya bölgesi büyük potansiyel taşıyor”
Türkiye, Ortadoğu ve Kaskasya bölgesi satış operasyonun başında bulunan Bosch Termoteknik Türkiye, Ortadoğu ve Kafkasya Satış Genel Müdürü Zafer Polat “Orta-doğu ve Kafkasya bölgesi iklimlendirme konusunda büyük bir potansiyel taşımakta-dır. Bosch Termoteknik Global’in özellikle soğutma alanında yaptığı yatırımlar neti-cesinde bu bölge eşsiz bir stratejik konuma kavuşmuştur. Bosch Termoteknik olarak 17 ülkeye yaşam için teknoloji sunmaya devam edeceğiz.” dedi. Polat, Ortadoğu ve Kafkasya bölgesiyle ilgili gelecek planlarını açıklarken “5 yıllık büyüme planı çerçevesinde mevcut pazarlardaki varlığımızı arttırıp, yeni ürünler, yeni pazarlar, yeni müşteriler ve yenilikçi satış dağıtım kanalları ile 2018 yılında ci-romuzu 3 katına çıkarmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.Bosch Termoteknik dünya üzerinde birçok lokasyonda birbirinden farklı ve tamamla-yıcı ürünler üretiyor. Bu ürünlerin tamamının satış, pazarlama ve satış sonrası hiz-metleri Türkiye’deki ilgili birimler tarafından yönetiliyor. Ürün gamının önemli bir bö-lümünü ise yine Türkiye’de Manisa fabrikasında üretilen kombi cihazları oluşturuyor.



“En İyi Patates” Ortaköy’e Geldi

New York Fries Dördüncü Restoranını Ortaköy’de Açtı
Pazara, dünyaca ünlü patates markası New York Fries ile iddialı bir giriş yapan Ardaq Group, dördüncü restoranını Ortaköy’de açtı. New York Fries, özel yöntemle hazırlanan lezzetli, çıtır çıtır patates kızartması ile gönülleri fethediyor.

“Gerçek patates kızartması” sloganı ile İstanbul’da büyüyen şirket, şubeleşme çalışmaları kapsamında yeni yatırımını kentin eğlence, buluşma ve gezinti noktası Ortaköy’de gerçekleştirdi. 
Azerbaycan’ın önde gelen şirketlerinden Gence Körpü Tikinti’nin Türkiye’de yatırım yapmak ve ticari operasyonlar yürütmek için kurduğu Ardaq Group, atılımını sürdürüyor. Ardaq Group, Kanada’da doğan ve ülkenin en iyi yönetilen 50 şirketinden biri olan fast food markası New York Fries’ı Türkiye’ye 2014 yılında getirmişti. New York Fries’ın Ortaköy Restoranı’nda tarladan gelen, dondurulmamış, özel araçlarla hazırlanan patatesler, sıcak ve doyurucu porsiyonlar halinde servis ediliyor. Patateslerin özelliği, bekletilmeden çıtır çıtır servis edilmeleri. New York Fries patates kızartmaları özel soslarla sunuluyor.  

NEW YORK FRIES BÜYÜYOR              
New York Fries, New York’ta doğdu ve Kanada’da gelişti. O ülkeye özel ve ‘poutine’ denilen, basite indirgendiğinde özel soslu patates kızartması ürünü sunan bir fast food markası. New York Fries’ın yeni açılan Ortaköy Şubesi’nin yanı sıra Maslak Uniq, Marmara Park ve Zorlu Center’da olmak üzere üç restoranı daha faaliyet gösteriyor.  



3 Milyon Avro Hibe Dağıtacak

Türkiye'den Sivil Toplum Projelerine 3 Milyon Avro Hibe
Yunus Emre Enstitüsü, Avrupa Birliği üye ülkeleri ve Türkiye’deki sivil toplum kuruluşlarına kültürler arası diyaloğun geliştirilmesi amacıyla 3 milyon avro hibe dağıtacak.


Hibe çağrısının yılsonuna doğru çıkması bekleniyor.Türk dilini ve kültürünü tüm dünyaya tanıtmayı amaçlayan Yunus Emre Enstitüsü, AB ülkelerinde kültürlerarası etkileşim yaratacak projeleri olan sivil toplum kuruluşları için toplam 3 milyon Avro hibe dağıtacak.  Avrupa Birliği Bakanlığı nezdinde 2014 yılında yapılan girişimler sonucunda hibe dağıtıcısı olmasına karar verilen Yunus Emre Enstitüsü, toplamda 3 milyon Avro hibenin dağıtıcısı oldu.Hibe çağrısı Avrupa Birliği üye ülkeleri ve Türkiye'deki kültür enstitüleri, üniversiteler ve sivil toplum örgütlerini kapsıyor.Yunus Emre Enstitüsü, Projeler Müdürlüğü, "Sivil Toplum Diyaloğu" programı kapsamında hibe dağıtımı için çağrıya çıkmadan önce bir çalıştay da düzenleyerek hibe başvurusunda bulunabilecek organizasyonların fikirlerini değerlendirdi. 


Geleceğin Avrupası'nda Türkiye ciddi bir yer alacak
Enstitü Başkanı Prof. Dr. Hayati Develi, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, kültür enstitülerinin halkların birbiriyle yakınlaşmasını sağlamaları amacıyla kurulan yerler olduğunu ve bu vesileyle dünyaya yaklaşma arzusunda olan bir enstitü olduklarını belirterek şunları söyledi: “Çok kültürlülüğe gönülden inanan ve bunu yaymaya çalışan bir kurum olarak bunu gerçekleştirmenin en iyi yolunun değişim programlarından ve uluslararası projelerden geçtiğine inanıyoruz. Bilhassa genç nesillerin bu kavram doğrultusunda yetiştirilmesi önemlidir. Kültürel işbirlikleri, dünyada kalıcı barışı sağlayacak en önemli araçtır. Bu kapsamda kültüre dayalı bir barışın gerçekleşebilmesi için kurumların sıkı bir işbirliği yapması gerekir. Yakın çevremizde görülen çoğu sorun aslında halkların birbirlerini tanımaması ve kadim önyargılara sahip olmasından kaynaklanıyor. Bunu aşmanın tek yolu, kültürlerin birbirlerinin birikimlerinden yararlanmasıdır.  Avrupa Birliği hibe fonlarından bir kısmının kültürel işbirliği alanında kullanılması amacıyla bizde bir oyuncu olarak sahaya girdik. Şu anda AB Bakanlığı ve Konseyi yetkilileriyle AB-Türkiye Kültürlerarası Diyalog projesinin yönetimini üstlenmiş bulunuyoruz. Amacımız kültürleri birbirine yakınlaştırmak ve farkındalığı arttırarak geleceğin çok kültürlü Avrupa’sında Türkiye’nin de ciddi bir renk, ses, tat olarak yerini alarak çok kültürlülüğe katkıda bulunmasını sağlamaktır.”

Genç ve azim dolu bir ekip var
Türkiye Avrupa Birliği Delegasyonu Mali İşbirliği, Kurum Oluşturma ve Sivil Toplumdan Sorumlu Müsteşarı Dr. Michael A. Rupp ise sivil toplum diyaloğuna en fazla direkt iletişim yoluyla katkıda bulunulabileceğini belirterek, “Yunus Emre Enstitüsünü ziyaretimde genç ve azim dolu bir ekibin bu çalışmaları yürüttüğünü görmekten memnuniyet duydum. Bu durum, enstitünün gelecekteki başarılarında önemli rol oynayacaktır. Çağrıya çıkacak yeni projenin de olabildiğince fazla sivil toplum örgütünü, üniversiteyi, kültür enstitüsünü içermesini arzu ediyorum. Tercümeler ve yorumlar genellikle kaybolur. İletişim kaybını önlemek için daima bireylerin, sanatçıların, kültür operatörlerinin, kısacası asıl aktörlerin ön planda olması gerekir. Önyargıların kırılması karşılıklı anlayışa dayanır” diye konuştu.

Unutamayacağınız bir yaz için aradığınız her şey The Marmara Antalya’da

Dünyanın ilk dönen oteli The Marmara Antalya, Toros dağları ve Akdeniz’in nefes kesen manzarası eşliğinde, yazın tadını doyasıya çıkarmak isteyenlere; özel gün kutlamalarından ücretsiz Latin dansı eğitimine, plaj keyfinden Ramazan ayı boyunca açık büfe kurulacak geleneksel iftar sofralarına kadar her zevke özel cazip fırsatlar sunuyor.



The Marmara Antalya, yaz mevsiminin güzelliklerini doyasıya çıkarmak isteyen misafirlerine, birbirinden cazip fırsatlar sunuyor. Haziran – Ekim 2015 tarihleri arasında The Marmara Antalya’nın eşsiz plajında sevdikleriniz için partiler organize edebilirsiniz. Doğum günü ya da özel günlerinizi kutlamak için hazırlanan barbekü ve çeşitli kokteyl menüleriyle zenginleştirilen özel partilerinizi DJ Burhan’ın müzikleriyle daha da coşkulu hale getirebilirsiniz.


Yazın sıcak günlerinde Akdeniz’in masmavi sularında serinlemek, şehrin stresinden kurtulmak isteyenler, The Marmara Antalya’nın eşsiz plajı, açık havuzu, hamam ve saunasından bir günlüğüne yararlanabiliyor. Konukları için tüm detayları düşünen The Marmara Antalya, Temmuz ayı boyunca geçerli olacak deniz, havuz, sauna ve hamam fırsatı içerisine hamburger menü ikramını da ekledi. Bu çok özel bir günlük tatil kaçamağının fiyatı 39 TL.


Günün yorgunluğunu bir kenara bırakıp rahatlamak isteyen Antalyalılar, şehir merkezinde yer alan The Marmara Antalya’ya uğrayarak tadı damakları şenlendiren Mango Smoothie’yi de 19 TL’ye yudumlayabilirler.

Tuti Restaurant’ta tadına doyum olmayan iftar sofraları
Ramazan ayı boyunca, The Marmara Antalya’nın içerisinde yer alan Tuti Restaurant’ta muhteşem iftar sofraları da konuklarını bekliyor. Hem göze, hem de damağa hitap eden birbirinden lezzetli, her şey dâhil açık büfe iftar yemeği 49 TL’den sunuluyor.

Lezzet dolu sabahlar
The Marmara Antalya, Ekim ayından itibaren geçerli olacak geç kahvaltı seçeneği ile de konukların yüzlerini güldürüyor. Akdeniz’in taze ve zengin kahvaltılıklarıyla güne zinde başlayan konuklar, geç kahvaltı paketinden kişi başı 39 TL’den yararlanabiliyor.

Yaz boyunca ücretsiz Latin dansı dersleri
Deneyimli dans hocaları eşliğinde verilecek derslere katılmak isteyen Latin dansı tutkunları Haziran – Ekim 2015 aylarında, her hafta Cuma akşamları 20.00 – 21.30 saatleri arasında ücretsiz Latin dansı kurslarına katılabilirler. Kayalıklarda yer alan ve doğal sarkıtların süslediği tünelden geçerek ulaşılan eşsiz The Marmara Antalya Beach’de verilecek Latin ve Salsa derslerinin yanı sıra Merengue, Bachata, La Rueda De Casino, Cha Cha Cha, Rumba ve Kizomba gibi birçok dans türünü de öğrenerek pistlerin aranan isimlerinden olabilirsiniz.The Marmara Antalya’nın hazırladığı her zevke hitap eden programlar, keyifli bir yaz mevsimi geçirmek isteyenleri bekliyor.

"Sudan gelen sağlık" Bütünsel Sağlık Konsepti Başlıyor

Son yıllarda spa&wellness alanında gözlenen büyüme ile artık spalar sadece güzellik ve kişisel bakım için değil, sağlık için de yoğun olarak tercih edilen noktalar halini aldı. Dünyanın önde gelen Spa Danışmanlık Şirketi  Thermarium Genel Müdür'ü Adrian Egger, sektörden yaratıcı sağlık çözümlerinde bütünsel sağlık yaklaşımları sergilenme talebi olduğunu belirtiyor. Egger, bu dönüşümün en doğru alt yapı ve en iyi hizmet kalitesine sahip spa merkezlerinin diğerlerinden farklı olmak  için önemli bir fırsat yaratacağını vurguluyor.Kaliteli ve kazançlı spa merkezlerinin yaygınlaşması, tüketici nezdinde farkındalığın da  artmasına yardımcı oluyor. Özellikle Türkiye'de alışılmış olan hamam kültürü yerini doğru tasarlanmış, en iyi kadro ve ürünlerin kullanıldığı spa merkezlerine bırakıyor. Adrian Egger, yıllar içinde yaşanan en büyük gelişmenin, tüketici tercihlerinin kısa vadeli spa&wellness tedavilerinden sürdürülebilir sağlık ve refah işlemlerine doğru değişim göstermesi olduğunu belirtiyor.  Egger, tüketici taleplerini karşılayan spa ve sağlık tesislerine sahip otellerin ise; hem yerli hem de yabancı misafirlerin öncelikli tercihi olacağının altını çiziyor. Egger konuyla ilgili olarak, " Hem Türkiye hem de dünyada insanlar spa&wellness'in sağlık ve korunma açısından faydalarını git gide daha çok biliyor". "Sudan gelen sağlık" mantığı ile hayatımıza giren bu merkezler, özgün bir iş yaşam dengesi ortaya çıkarırken misafirlerin yaşam ve sağlık şartlarını da geliştiriyor.


Son dönemde otellerdeki spalar bu amaçla daha geniş kapsamla hizmet vermeye başladı. Odak noktası bireysel tedavilerden sürdürülebilir bütünsel sağlık hizmetlerine, fiziksel, ruhsal ve  mental sağlık konularına dönüyor. Örnek vermek gerekirse; sürekli tekrar eden sıcak - soğuk su geçişlerinin yer aldığı bölümler kan dolaşımını tetikliyor. Bu, varisli damarlara karşı vücudun savunmasını canlandırıyor. Kar odaları ise vücudu sıkılaştırarak, yine kan dolaşımını hızlandırıyor ve cildin yenilenmesine katkı sağlıyor. Tamamen tedavi özelliği bulunan Watsu havuzları ise medikal spanın önemli parçalarından biri oldu. Uzman kadro ve kaliteli alt yapı ile sunulan bu ve bunun gibi hizmetler, gün içerisinde maruz kalınan stres ve kargaşadan arınmaya destek oluyor." dedi. Dünyadaki spa trendlerini ve teknolojilerini yakından takip ettiklerini belirten Egger, "Şimdiye kadar Türkiye'nin bir numaralı spasına sahip olan Richmond Nua Hotel de dahil olmak üzere dünyanın bir çok ülkesinde farklı kültürler ve farklı tercihler için spa merkezleri planladık, bu alanda hizmet vermek isteyenlere danışmanlık yaptık. Sahip olduğumuz tecrübe bize gösteriyor ki, bugün misafirler bire bir iletişimde olmak ve kişiselleştirilmiş önerilerle karşılaşmak istiyorlar. Yani "One fits all spas" anlayışı tamamen bitti. Bu yüzden hizmet verdiğimiz firmalara kalite ve özgün, yaratıcı spalar konusunda fark yaratmaları için destek ve danışmanlık yapıyoruz. Onlara ayırt edilecek, en iyi hizmeti sunacakları projeler oluşturuyoruz." şeklinde konuştu.Thermarium 1997 yılında kuruldu. Genel merkezi Tirol/Avusturya'da bulunan Thermarium, küresel olarak ortaklıklar ve ofislerle işletmelere sahip. Thermarium son derece akılcı ve yaratıcı spa çözümleriyle kişiselleştirilmiş ürün ve hizmetler sunuyor. Almanca konuşulan ülkelerde Thermarium yenilikçi ve benzersiz spa ekipmanlarıyla çok esnek bir imalatçı olarak biliniyor. Küresel olarak Thermarium aynı zamanda anahtar teslim tesisler ve hizmet planlamanın da dahil olduğu her çeşit spa hizmetini temin ediyor.